"Emotional Unavailability" Yani Duygusal Müsaitsizlik Üzerine

Sık gözlemlediğim normal, hatta maskülen (eril, erkeksi) görülen ama aslında sağlıksız olan niteliklerden biri; kendimce "duygusal müsaitsizlik" olarak İngilizce'den çevirmeye çalıştığım hal ve tavırlar bütünüdür. Bir insanın duygusal olarak müsait olmadığı şöyle anlaşılır: Tanıştıkları insanları hayatlarına dahil etmeleri fazla uzun zaman alır, onlarla kendileri ve hayatları hakkında sohbet etmek ağızlarından kerpetenle laf almaya benzer, fazla mimik kullanmazlar ve her daim kontrol sahibi ve güçlü görünmeye çalışırlar. Tutkularına ve mantıklarına uyan kararlar almak ve eylemler sergileyebilirler fakat kalplerine dokunan her şey ve herkesten ne kadar mümkünse o kadar uzak dururlar.

İşin inceliği, duygusal müsaitsizliğin kadınlarda yaygınlıkla görülen halini yakalayabilmektedir. Zira bu versiyonda kişi; bağ kurmaya gayet açık ve istekli görünür, hatta çoğunlukla flört etmek ve romantik ilişkiler üzerine konuşur. Fakat ilk ipucu, konu hakkında her daim yakınmasıdır. İkinci ipucu, biraz yaş aldıkça kendisini gösterebilir çünkü en az 3 kişiyi sevmiş ve hiçbiriyle manevi olarak dirsek temasından öte yakınlaşamamış olmalıdır. Kendisinden hoşlanıp, ilk adımı atanlara kapalıdır. Fiziksel görüntü, statü, maddi zenginlik gibi özelliklere aşırı düşkündür. Bu duygusal müsaitsizlik hali; aktif olarak uzaklaşmak ve uzak durmaktansa, kimsenin kalbine yaklaşmayacağı koşulları yaratmak ve sürdürmek üzerine kurulu pasif bir pratiktir.

Mesele özünde bir kırılganlık, özdeğer ve/veya güven meselesidir. İki versiyonda da kişi ya kendisinin içten içe sevilemez biri olduğu inancını taşıyordur ya doğru insanları seçme ve yanlış insanları itme becerisine güvenemiyordur, ya bütün insanların kötü, istismarcı veya ihmalkar olduğuna inanıyordur ya da bunların bir sentezi söz konusudur. Kendini en açık olarak romantik ilişkilerde gösteren bu manevi yara, tüm sosyal ilişkileri etkiler. Kendilerinin veya başkalarının duygusal müsaitsizlik eğilimleri üzerine çalışmak isteyen danışanlarımla hem hayat felsefesini ele alırım hem manevi tetikleyici ve reflekslerini tanımlarım hem de birlikte yeni pratikler keşfederiz.